
Jean-Michel Basquiat: Nam-ı Diğer Black Picasso Kimdir?
28 yıla 1500 eser sığdırmayı başarmış, beyazların hüküm sürdüğü sanat dünyasına bir Afro-amerikan olarak damga vurmuştur. Basquiat, Porto Riko’lu bir babadan ve Haiti’li bir anneden 22 Aralık 1960’da New York’ta dünyaya gelmiştir.
Ebeveynleri, küçük yaştan itibaren Basquiat’yi sanat galerilerine, sergilere götürmüş ve bu durum onun sanat anlayışını şekillendirmeye başlamıştır.
Basquiat’nın eğitimine büyük önem veren annesi, o henüz 10 yaşındayken zihinsel bunalımlar yaşamaya başlamış ve belirli aralıklarla akıl hastanelerine yatırılmıştır.
Sisteme ayak uydurmakta zorlanan Basquiat, okulda yaşadığı problemler ve ailesinin bu konuda yaptığı baskılara dayanamayarak, 15 yaşında evden kaçar ve polis tarafından yakalanarak babasına geri teslim edilir. Babasının onu gönderdiği son okulda ise Basquiat okul müdürünün kafasına turta atarak yine atılmayı başarır. Okuldan ayrılırken, ileride birlikte güzel işler ortaya çıkaracakları Al Diaz’ı da yanında götürür. Beraber, SAMO serisini Brooklyn sokaklarının duvarlarında grafiti ile ortaya çıkarırlar ve zamanla herkes tarafından tanınan bir isim haline gelir.
Daha sonraları Al Diaz ile birlikte eski, kullanılmış kıyafetlerin üzerine çizim yapıp sattıkları Man Made adlı giyim markasını da çıkarırlar. Bütçe konusunda yaşadıkları problemler üzerine Basquiat’nin çizimlerinin bulunduğu kartpostalları da satarak ekstra para kazanmaya çalışırlar.
Bu kartpostalları sattığı bir gün, önünde bulunduğu restaurantın içerisinde Andy Warhol’un olduğunu fark eder. Tereddüt etmeden içeri girer ve elindeki kartpostalları Warhol’un önüne serer. Bu karşılaşma, ileride güzel bir arkadaşlık yaşayacak bu ikilinin bilinen ilk karşılaşması olacaktır.
Underground sert tarzı ile moda tarafında çok tutunamayıp, üzerine moda camiası tarafından da eleştirilere maruz kalınca Basquiat sadece resim üzerinden ilerlemeye karar verir. “SAMO IS DEAD” grafitileri ile SAMO döneminin bittiğini ilan eder.
1980’de “The Time Square Show” karma sergisine davet edilir ve burada gördüğü ilgi üzerine “Black Picasso” lakabını alır. 1981’de ortaya çıkardığı “The Radiant Child” isimli tablosu üzerine The Art Forum Magazine dergisi tarafından konuk olarak davet edilir ve bu durum onu dünya çapında bilinen global bir sanatçı konumuna getirir.
Andy Warhol ile sahip olduğu sıkı arkadaşlık, bir süre sonra bozulur ve aralarına dargınlık girer. Basquiat sahip olduğu şöhret ve paranın da etkisi ile biraz daha eğlencenin dozunu artırmaya başladığı ve madde kullanımını sıklaştırdığı bir sürece girer. Bu süreçte hayatına giren birçok kadın olur ve bunlardan biri de Madonna’dır. Madonna, Basquiat ile olan ilişkilerinin kendisi için hep çok özel olduğunu ifade etmiştir.
1987’de Andy Warhol’ün ölüm haberini alması ile derin bir sarsıntı yaşar ve bunu eserlerine de yansıtır. Basquiat bu süreçte madde kullanımını artırmaya başlar ve 1988’de kullandığı uyuşturucu maddeler sonucunda hayata gözlerini yumar. Basquiat kimilerine göre aşırı doz kurbanı olur, kimilerine göre ise intihar etmiştir.
Basquiat, hızlı üretim yapabilmesi ile bilinir. Peki onu, sanatını ve zihnini besleyen şeyler nelerdi gelin birlikte derinlere inelim.
Basquiat Tarzı Düşünme:
Basquiat için malzeme veya yer önemli değildi. Onun için sadece resim yapabileceği bir yer ve boyayabileceği bir şeyler olması yeterliydi.
Basquiat, sanatında yoğun bir şekilde sembol kullanmaktaydı. Copyright logosu, kral tacı, merdiven, haç gibi sayısız sembole yer vermiştir. Bu sembollerin kaynağı olarak Henry Dreyfuss’un yazmış olduğu Symbol Sourcebook gösterilebilir. Bu kitabın içerisinde bulunan sembollerin neredeyse birçoğu Basquiat’nın hayatı boyunca ortaya çıkardığı yaklaşık 1500 adeti bulan çizimde ve 600’e yakın tablosunda görülmektedir.
Bir diğer kitap ise Robert Farris Thompson’ın yazdığı Flash of the Spirit. Afrika sanat tarihini anlatan bu eser, Basquiat için bir diğer önemli ilham kaynağıydı.
Bir Sanatçı gibi Arakla!:
Basquiat, hiçbir yargıya varmadan etrafında gözlemlediği nesnelerden “çalıyordu”. Beyniyle değil, sanat zevki ve refleksi ile hareket ediyordu. Duyduğu, gördüğü imgelerin üzerinden çok fazla düşünmeden tuvalin, duvarın veya basit bir kağıdın üzerine aktarıyordu. Örneğin, Punic Wars isimli eserinde Roma İmparatorluğu’nu anlatan bir kitaptan esinlendiğini ve orada gözüne çarpan kelimeler üzerinden ilerlediğini belirtir.
“Bunu kullanmalı mıyım? Eğer kullanırsam insanlar benim hakkımda ne der, ne düşünür?” gibi sınırlandırıcı düşüncelerden arınıp, kendini akışa bırakmanın öneminin farkındaydı.
Çoğu sanatçının bir eser ortaya çıkarma sürecinde tıkanmasının sebeplerinden biri, onlara kılavuzluk yapacak herhangi bir ideolojiye sahip olmamalarıdır. Eserlerini ortaya çıkarırken, ne ile iletişim kurmaya çalıştıklarını tam bilemedikleri için karşılaştıkları engelleri aşmaları kolay olmayabiliyor. Basquiat’nın dünyaya vermek istediği bir mesajının olması, onun eserlerinin herhangi bir zihin engeline takılmadan hızlı bir şekilde oluşmasını ve eşsiz bir anlatım diline sahip olmasını sağlıyordu.
Hız, Hız, Hız:
Basquiat, idolü olan Andy Warhol ile tanıştığı gün polaroid çekilirler. Bunun üzerine Basquiat hızlıca evine gider, polaroidi baz alarak ikisinin bir portesini çizer. Warhol’ün bulunduğu restauranta tekrar geri gider ve yaptığı çizimi hediye eder. Warhol gördüğü bu üretim hızı karşısında çok şaşırır, boya hala çok tazedir.
Sınırsız bir ilhama ve akışa sahip olmak için düşünmeye çok fırsat vermeden sadece ellerinizin çalışmasına izin vermelisiniz. Sanatınızı ortaya çıkarırken sahip olduğunuz zihinsel / sanatsal akışı besleyen unsurlar, genellikle hayatınızda sanatınızla ilgilenmediğiniz zaman gördükleriniz ve yaptıklarınızdan gelir.
Kreatif sekanslarınızın dışında, sizi besleyebilecek “offline” mecraları derinlemesine keşfetmelisiniz. Böylece zihninizi sürekli beslersiniz.
Sıradışı şeyler beklenmedik zamanlarda ortaya çıkar sabırlı olun. İlham kaynaklarınızı iyi oluşturduğunuzdan, sanatınızın vermeye çalıştığı mesajdan ve ideolojiden emin olun.
Bu yazımızda Jean Michel Basquiat’nın hayatını, dışavurumcu eşsiz sanatını ve düşünme tarzını inceledik. Bir başka yazımızda görüşmek üzere sevgili VoxvilMag okuyucuları!
POPÜLER YAZILAR
Tasarımlarınızı Nasıl Gelire Dönüştürebilirsiniz?Elle Yaptığım Çizimlerimi Dijital Ortama Nasıl Aktarabilirim?Öz İnancın Gerçek Gücü: Yaratıcı Profesyoneller İçin İçten Gelen Sessiz Özgüvenin ÖnemiGünümüzün En Çok Bilinen 10 Dijital ArtistiMutlaka Tanımanız Gereken, Günümüzün 10 Büyük Sokak SanatçısıVOXVIL.COM'DAN
VOXVIL.COM - OCTOHAUS TEKNOLOJİ A.Ş. © 2025. TÜM HAKLARI SAKLIDIR.